Meydan Aşevi Derneği Başkanı An.Nazif KOCAÇOBAN Kurban Bayramı dolayısıyla bir bayram mesajı yayımladı.
Meydan Aşevi Derneği Başkanı An.Nazif KOCAÇOBAN Kurban Bayramı dolayısıyla bir bayram mesajı yayımladı. Yayımladığı mesajda, Kurban Bayramı günlerinin, Hz. İbrahim’in duasıyla müminlerin tek yürek, tek vücut oldukları, aynı iman ve aynı ruhla mübarek ve mukaddes topraklara geldikleri, tek parça örtülerine bürünerek her türlü ayrıştırıcılığı bıraktıkları, tek merkezde, Kâbe’de tavaf ettikleri, tek meydanda, Arafat’ta toplanarak hac farizasını yerine getirdikleri mübarek zaman dilimleri olduğunu kaydeden KOCAÇOBAN, “Kurban Bayramı günleri aynı zamanda bütün müminlerin İbrahimî bir arayışla Rabbimizin kendilerine lütfettiği nimetlere şükranlarının bir ifadesi olarak Kurban ibadetini eda ettikleri mübarek vakitlerdir.” dedi. “Kurban ibadeti yerine getirilirken dua olarak okunan ayet-i kerimeler, hiç kuşkusuz müminlere her fırsatta teslimiyet ruhunu hatırlatmaktadır. Kurban, Allah’a teslimiyetin ifadesidir. Ancak bu teslimiyet sadece Rabbimize olmalıdır” diyen Başkan Görmez, şöyle devam etti; “Bugün üzerinde durmamız gereken, teslimiyetimizi ne kadar Rabbimize yöneltmekte olduğumuzdur. Bugün muhasebesini yapmamız gereken nefislerimizin zafiyetlerine, heva ve heveslerimize ne kadar esir olduğumuzdur. Teslimiyet ruhundan yoksunlaştıkça Müslümanların hangi belalarla, hangi fitnelerle, hangi desiselerle karşılaştığı, bunların neticesinde Allah’ın lütfettiği kurban kanı yerine nice mümin kanının aktığı artık fark edilmelidir. Aynı şekilde müminlerin haline bakarak nice güç odaklarının müminlerin kanı üzerinden nasıl güç devşirmekte olduğu, müminleri birbirine yakın eden iman kardeşliğinin zedelenerek nasıl kavgaya ve düşmanlığa dönüştürüldüğü bilinmelidir.” Kurbanların ve bayramların mümin kalpler arasında ülfet ve muhabbeti gerçekleştirmesi uyarısında bulunan Başkan Kocaçoban’ın mesajından bazı başlıklar şu şekilde; “Müminler İslâm dünyasında çıkartılmak istenen her türlü fitneye karşı uyanık olmalı…” Müminler İslâm dünyasında çıkartılmak istenen her türlü fitneye, fitnenin getireceği kargaşa, huzursuzluk ve felaketlere karşı uyanık olmalı, bütün bunlara basiret ve ferasetle karşı çıkmalı ve fırsat vermemelidir. Hac, bize birliği, vahdeti; kurban ise bize, dini sadece ve sadece Allaha has kılarak O’na teslim olmayı ve nefsimizi terbiye ederek insan neslinden kan akıtmamayı sembol diliyle ifade etmektedir. Hac ve Kurban, aynı zamanda birbirini tamamlayan birer ibadet olarak müminlerin Rablerine olan ilticalarını yansıtmaktadır. “Kurban Bayramı bizlere çok güçlü, çok cepheli ve çok anlamlı bir şekilde bir borç, bir sevinç, bir duygudaşlık ve bir bilinç olarak kendi öz mesajını her yıl duyurmaktadır…” Dinimizin en önemli ibadetlerinden olan Hac ve Kurban ibadetinin eda edildiği Kurban Bayramı günleri bizlere çok güçlü, çok cepheli ve çok anlamlı bir şekilde bir borç, bir sevinç, bir duygudaşlık ve bir bilinç olarak kendi öz mesajını her yıl duyurmaktadır. Kurban Bayramının bir yüzü öte dünyaya, bir yüzü bu dünyaya, bir yüzü geçmişe, bir yüzü geleceğe dönüktür. Kurban Bayramının metafizik yönü, Hz. İbrahim’den gelen tarihi ciheti, toplumsal vechesi ve nefislerimizi sürekli terbiye ederek geleceğimizi inşa etme özelliği sayesinde bizleri hem Rabbimize, hem mümin kardeşlerimize hem de tüm insanlığa yakınlaştırmaya devam edecektir. “Müslüman kardeşlerimizin mazlumiyetlerini ortadan kaldırmak ve tekrar özgürlüklerine kavuşmaları için cehd göstermek Müslümanların boynunun borcudur…” Bütün Müslümanlar Kurban Bayramı dolayısıyla şüphesiz birbirlerini tebrik edeceklerdir. Geçmişi hatırlama, birbirini tanıma, kendimizi bilme, yardımlaşma ve dayanışma, bu bayram vesilesiyle nail olduğumuz ilâhî lütuflar olacaktır. Ancak bu bayram vesilesiyle darda ve zorda kalan Müslüman kardeşlerimizi, dünyanın muhtelif yerlerinde büyük acı ve ıstırap yaşayan, zulme uğrayan mazlum ve mağdur kardeşlerimizi asla unutmamalıyız. Onların yürek yakan durumlarına çareler üretmek, mazlumiyetlerini ortadan kaldırmak ve tekrar özgürlüklerine kavuşmaları için cehd göstermek Müslümanlar olarak hepimizin boynunun borcudur. “Kurban Bayramı, müminleri birliktelik şuuruna erdirmeli ve mümin gönüller İslam’ın barış mesajını kavramalı…” Biz Müslümanlar, hac ve kurban borcumuzu yerine getirirken, kendi ellerimizle var ettiğimiz zindanlarımızı aşamadığımız için yazılmakta olan tarih bizi bugün İslam dünyasının içine girdiği girdaptan mesul görecektir. Bunun içindir ki, kesilen her kurban, akan her kurban kanı, yüzyıllar boyunca varlığımızın bekası için verdiğimiz kurbanları hatırlatmalı, yüreklerimizi bu ateşle yakmalı, önümüzü kuvvetli bir ışıkla aydınlatmalı ve müminlerin kanlarının akmasını önlemeli, İslâm coğrafyasında akan kan ve gözyaşını dindirmelidir. Kurban Bayramı müminleri birliktelik şuuruna erdirmeli, mümin gönüller İslam’ın barış mesajını kavramalı ve ‘ancak müminler kardeştir’ düsturunca kardeş ve ümmet olma bilincine ermelidir.